10 sınıf almanca satıcı müşteri diyalogları

31.07.2024
430

10 sınıf almanca satıcı müşteri diyalogları

Almanca derslerinde, öğrencilere dilin günlük hayatta nasıl kullanıldığını öğretmek oldukça önemlidir. Bu bağlamda, satıcı ve müşteri arasında geçen diyaloglar, öğrencilerin hem dil becerilerini geliştirmelerine hem de gerçek yaşam durumlarına hazırlanmasına yardımcı olur. Aşağıda, 10. sınıf seviyesindeki öğrenciler için çeşitli mağazalarda geçen diyalog örnekleri sunulmuştur.

Manavda

Müşteri: Guten Tag! Haben Sie frische Äpfel?
(Günaydın! Taze elma var mı?)

Satıcı: Guten Tag! Ja, wir haben sehr frische Äpfel. Möchten Sie rote oder grüne Äpfel?
(Günaydın! Evet, çok taze elmamız var. Kırmızı mı yoksa yeşil elma mı istersiniz?)

Müşteri: Ich hätte gerne ein Kilo rote Äpfel.
(Bir kilo kırmızı elma alabilir miyim?)

Satıcı: Natürlich! Hier sind Ihre Äpfel. Sonst noch etwas?
(Tabii ki! İşte elmalarınız. Başka bir şey ister misiniz?)

Müşteri: Ja, ich brauche auch ein halbes Kilo Tomaten.
(Evet, yarım kilo domates de lazım.)

Satıcı: Kein Problem. Hier sind die Tomaten. Das macht insgesamt 5 Euro.
(Sorun değil. İşte domatesler. Toplamda 5 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 5 Euro. Vielen Dank!
(Buyurun, 5 Euro. Çok teşekkür ederim!)

Satıcı: Vielen Dank! Einen schönen Tag noch!
(Çok teşekkürler! İyi günler!)

Süpermarkette

Müşteri: Entschuldigung, wo finde ich die Milch?
(Affedersiniz, süt nerede bulabilirim?)

Satıcı: Die Milch ist im Kühlregal am Ende des Ganges.
(Süt, koridorun sonunda buzdolabında.)

Müşteri: Vielen Dank! Und wo ist das Brot?
(Çok teşekkürler! Peki, ekmek nerede?)

Satıcı: Das Brot finden Sie in der zweiten Reihe rechts.
(Ekmek, ikinci sırada sağda.)

Müşteri: Super, danke. Haben Sie auch Bio-Eier?
(Süper, teşekkürler. Organik yumurta da var mı?)

Satıcı: Ja, die Bio-Eier sind ebenfalls im Kühlregal.
(Evet, organik yumurtalar da buzdolabında.)

Müşteri: Perfekt, danke für Ihre Hilfe.
(Mükemmel, yardımınız için teşekkürler.)

Satıcı: Gern geschehen! Wenn Sie noch Fragen haben, lassen Sie es mich wissen.
(Rica ederim! Başka sorularınız olursa, lütfen bana bildirin.)

Cep Telefonu Mağazasında

Müşteri: Guten Tag! Ich möchte ein neues Handy kaufen.
(Günaydın! Yeni bir cep telefonu almak istiyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Welches Modell interessiert Sie?
(Günaydın! Hangi modelle ilgileniyorsunuz?)

Müşteri: Ich interessiere mich für das neueste iPhone.
(En yeni iPhone ile ilgileniyorum.)

Satıcı: Sehr gut, wir haben das neueste Modell auf Lager. Möchten Sie es mit Vertrag oder ohne Vertrag?
(Çok iyi, en yeni model stoklarımızda var. Sözleşmeli mi yoksa sözleşmesiz mi istiyorsunuz?)

Müşteri: Ohne Vertrag bitte.
(Sözleşmesiz lütfen.)

Satıcı: Kein Problem. Hier ist das neueste iPhone. Es kostet 999 Euro.
(Sorun değil. İşte en yeni iPhone. 999 Euro.)

Müşteri: Das ist in Ordnung. Ich nehme es.
(Bu uygun. Alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie Zubehör dazu? Eine Hülle oder Kopfhörer?
(Aksesuar da ister misiniz? Bir kılıf veya kulaklık?)

Müşteri: Ja, eine Hülle bitte.
(Evet, bir kılıf lütfen.)

Satıcı: Gut, das macht dann insgesamt 1049 Euro.
(Tamam, toplamda 1049 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 1049 Euro. Vielen Dank!
(Buyurun, 1049 Euro. Çok teşekkürler!)

Satıcı: Vielen Dank! Viel Spaß mit Ihrem neuen Handy!
(Çok teşekkürler! Yeni telefonunuzla iyi eğlenceler!)

Ayakkabı Mağazasında

Müşteri: Hallo! Ich suche ein Paar bequeme Schuhe.
(Merhaba! Rahat bir çift ayakkabı arıyorum.)

Satıcı: Hallo! Welche Größe tragen Sie?
(Merhaba! Hangi numara giyiyorsunuz?)

Müşteri: Größe 42.
(42 numara.)

Satıcı: Hier sind einige Modelle in Größe 42. Möchten Sie sportliche oder elegante Schuhe?
(Burada 42 numara birkaç model var. Spor ayakkabı mı yoksa şık ayakkabı mı istersiniz?)

Müşteri: Ich hätte gerne sportliche Schuhe.
(Spor ayakkabı isterim.)

Satıcı: Natürlich, hier sind unsere sportlichen Modelle. Möchten Sie sie anprobieren?
(Tabii ki, burada spor modellerimiz var. Denemek ister misiniz?)

Müşteri: Ja, bitte.
(Evet, lütfen.)

(Nach dem Anprobieren)

Müşteri: Diese Schuhe sind sehr bequem. Wie viel kosten sie?
(Bu ayakkabılar çok rahat. Ne kadar?)

Satıcı: Sie kosten 80 Euro.
(Onlar 80 Euro.)

Müşteri: Gut, ich nehme sie.
(Tamam, onları alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie bar bezahlen oder mit Karte?
(Nakit mi ödemek istersiniz yoksa kartla mı?)

Müşteri: Mit Karte, bitte.
(Kartla lütfen.)

Satıcı: Kein Problem. Bitte hier entlang.
(Sorun değil. Lütfen buradan.)

Çiçekçide

Müşteri: Guten Tag! Ich möchte einen Blumenstrauß kaufen.
(Günaydın! Bir buket çiçek almak istiyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Für welchen Anlass ist der Blumenstrauß?
(Günaydın! Çiçek buketi ne için?)

Müşteri: Es ist ein Geschenk zum Geburtstag.
(Doğum günü hediyesi olarak.)

Satıcı: Möchten Sie einen bestimmten Blumentyp?
(Belirli bir çiçek türü ister misiniz?)

Müşteri: Ja, bitte viele Rosen.
(Evet, bolca gül olsun lütfen.)

Satıcı: Natürlich, wie groß soll der Strauß sein?
(Tabii ki, buket ne kadar büyük olsun?)

Müşteri: Mittelgroß, bitte.
(Orta boy lütfen.)

Satıcı: Hier ist ein schöner mittelgroßer Strauß mit Rosen. Er kostet 30 Euro.
(İşte güzel orta boy bir gül buketi. 30 Euro.)

Müşteri: Das ist perfekt. Ich nehme ihn.
(Mükemmel. Onu alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie noch etwas anderes?
(Başka bir şey ister misiniz?)

Müşteri: Nein, danke. Das ist alles.
(Hayır, teşekkürler. Hepsi bu.)

Satıcı: Gut, das macht dann 30 Euro.
(Tamam, o zaman 30 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 30 Euro. Vielen Dank!
(Buyurun, 30 Euro. Çok teşekkürler!)

Elektronik Mağazasında

Müşteri: Guten Tag! Ich suche einen neuen Laptop.
(Günaydın! Yeni bir dizüstü bilgisayar arıyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Was für einen Laptop suchen Sie? Haben Sie bestimmte Anforderungen?
(Günaydın! Ne tür bir dizüstü bilgisayar arıyorsunuz? Belirli bir ihtiyacınız var mı?)

Müşteri: Ja, ich brauche einen Laptop für die Schule, der schnell und leicht ist.
(Evet, okul için hızlı ve hafif bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.)

Satıcı: Wir haben hier einige Modelle, die Ihren Anforderungen entsprechen. Möchten Sie ein bestimmtes Budget angeben?
(Burada ihtiyacınıza uygun birkaç model var. Belirli bir bütçeniz var mı?)

Müşteri: Mein Budget liegt bei etwa 800 Euro.
(Bütçem yaklaşık 800 Euro.)

Satıcı: In diesem Preisbereich haben wir einige gute Optionen. Hier ist ein Modell, das sowohl schnell als auch leicht ist. Es kostet 750 Euro.
(Bu fiyat aralığında birkaç iyi seçenek var. İşte hem hızlı hem de hafif bir model. Fiyatı 750 Euro.)

Müşteri: Das klingt gut. Ich möchte es kaufen.
(Bu kulağa iyi geliyor. Almak istiyorum.)

Satıcı: Möchten Sie Zubehör wie eine Tasche oder eine Maus dazu?
(Çantalar veya fare gibi aksesuarlar da ister misiniz?)

Müşteri: Ja, eine Tasche bitte.
(Evet, bir çanta lütfen.)

Satıcı: Gut, das macht dann insgesamt 800 Euro.
(Tamam, toplamda 800 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 800 Euro.
(Buyurun, 800 Euro.)

Satıcı: Vielen Dank! Viel Spaß mit Ihrem neuen Laptop!
(Çok teşekkürler! Yeni dizüstü bilgisayarınızla iyi eğlenceler!)

Eczanede

Müşteri: Hallo! Ich brauche ein Rezept für Schmerztabletten.
(Merhaba! Ağrı kesici reçetem var.)

Satıcı: Hallo! Haben Sie das Rezept dabei?
(Merhaba! Reçetenizi getirdiniz mi?)

Müşteri: Ja, hier ist es.
(Evet, işte burada.)

Satıcı: Vielen Dank. Ich werde das Rezept gleich überprüfen und die Medikamente holen.
(Teşekkür ederim. Reçeteyi hemen kontrol edip ilaçları getireceğim.)

Müşteri: Wie lange wird es dauern?
(Ne kadar sürecek?)

Satıcı: Es wird etwa 10 Minuten dauern.
(10 dakika sürecek.)

Müşteri: In Ordnung, ich warte hier.
(Tamam, burada bekleyeceğim.)

Satıcı: Hier sind Ihre Medikamente. Sie kosten 12 Euro.
(İlaçlarınız burada. 12 Euro.)

Müşteri: Hier bitte, 12 Euro.
(Buyurun, 12 Euro.)

Satıcı: Vielen Dank! Gute Besserung!
(Çok teşekkürler! Geçmiş olsun!)

Terzide

Müşteri: Guten Tag! Ich habe eine Hose, die gekürzt werden muss.
(Günaydın! Kısaltılması gereken bir pantolonum var.)

Satıcı: Guten Tag! Zeigen Sie mir bitte die Hose.
(Günaydın! Lütfen pantolonu gösterin.)

Müşteri: Hier ist sie.
(İşte burada.)

Satıcı: Wie viel soll die Hose gekürzt werden?
(Pantolon ne kadar kısaltılmalı?)

Müşteri: Etwa 10 Zentimeter.
(Yaklaşık 10 santimetre.)

Satıcı: Alles klar. Wir können das in etwa einer Woche fertigstellen.
(Tamam, bunu yaklaşık bir hafta içinde tamamlayabiliriz.)

Müşteri: Das ist in Ordnung. Wie viel kostet der Service?
(Tamam, ne kadar ücretlendirilir?)

Satıcı: Der Service kostet 15 Euro.
(Hizmet 15 Euro.)

Müşteri: Gut, ich werde nächste Woche wiederkommen.
(Tamam, gelecek hafta tekrar geleceğim.)

Satıcı: Vielen Dank! Wir freuen uns auf Ihren nächsten Besuch.
(Teşekkürler! Bir sonraki ziyaretinizi bekliyoruz.)

Fast-Food Restoranında

Müşteri: Guten Tag! Ich möchte ein Menü mit einem Burger, Pommes und einem Getränk bestellen.
(Günaydın! Bir hamburger, patates kızartması ve bir içecek içeren bir menü sipariş etmek istiyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Möchten Sie ein Menü mit einem Cheeseburger oder einem normalen Burger?
(Günaydın! Cheeseburger mi yoksa normal hamburger mi istersiniz?)

Müşteri: Ein normaler Burger bitte.
(Bir normal hamburger lütfen.)

Satıcı: Möchten Sie die Pommes mit oder ohne Ketchup?
(Patates kızartmalarını ketçaplı mı yoksa ketçapsız mı istersiniz?)

Müşteri: Mit Ketchup bitte.
(Ketçaplı lütfen.)

Satıcı: Und welches Getränk möchten Sie?
(Hangi içeceği istersiniz?)

Müşteri: Eine Cola bitte.
(Bir kola lütfen.)

Satıcı: Das Menü kostet insgesamt 8 Euro.
(Menyu toplamda 8 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 8 Euro.
(Buyurun, 8 Euro.)

Satıcı: Vielen Dank! Guten Appetit!
(Çok teşekkürler! Afiyet olsun!)

Kitapçıda (Yüksek Kitap)

Müşteri: Hallo! Ich suche ein Lehrbuch für meine Englischprüfung.
(Merhaba! İngilizce sınavım için bir ders kitabı arıyorum.)

Satıcı: Hallo! Für welche Englischprüfung benötigen Sie das Buch?
(Merhaba! Hangi İngilizce sınavı için kitabı arıyorsunuz?)

Müşteri: Für das Abitur.
(Abitur için.)

Satıcı: Wir haben mehrere Lehrbücher für das Abitur. Möchten Sie ein Buch mit vielen Übungsaufgaben?
(Abitur için birkaç ders kitabımız var. Birçok alıştırma içeren bir kitap mı istersiniz?)

Müşteri: Ja, bitte.
(Evet, lütfen.)

Satıcı: Hier ist ein gutes Lehrbuch mit vielen Übungen und Lösungen. Es kostet 25 Euro.
(Burada birçok alıştırma ve çözüm içeren iyi bir ders kitabı var. Fiyatı 25 Euro.)

Müşteri: Das sieht gut aus. Ich nehme es.
(Bu iyi görünüyor. Alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie noch etwas dazu?
(Başka bir şey ister misiniz?)

Müşteri: Nein, das ist alles.
(Hayır, hepsi bu.)

Satıcı: Gut, das macht dann 25 Euro.
(Tamam, toplamda 25 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 25 Euro.
(Buyurun, 25 Euro.)

Satıcı: Vielen Dank! Viel Erfolg bei Ihrer Prüfung!
(Çok teşekkürler! Sınavınızda başarılar!)

Çamaşır Makinesi Mağazasında

Müşteri: Guten Tag! Ich interessiere mich für eine neue Waschmaschine.
(Günaydın! Yeni bir çamaşır makinesiyle ilgileniyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Welche Art von Waschmaschine suchen Sie? Eine Frontlader oder eine Toplader?
(Günaydın! Ne tür bir çamaşır makinesi arıyorsunuz? Ön yüklemeli mi yoksa üst yüklemeli mi?)

Müşteri: Ich bevorzuge eine Frontlader.
(Ön yüklemeli olmasını tercih ederim.)

Satıcı: Wir haben einige Modelle im Angebot. Möchten Sie ein Modell mit vielen Programmen oder eher ein einfaches Modell?
(Birçok programı olan bir model mi yoksa daha basit bir model mi istersiniz?)

Müşteri: Ein Modell mit vielen Programmen wäre ideal.
(Birçok programı olan bir model ideal olur.)

Satıcı: Hier ist ein Frontlader mit zahlreichen Programmen und einer Energieeffizienzklasse A++. Es kostet 600 Euro.
(Burada birçok programı olan ve A++ enerji verimliliğine sahip bir ön yüklemeli makine var. Fiyatı 600 Euro.)

Müşteri: Das klingt gut. Gibt es auch eine Garantie?
(Bu iyi görünüyor. Garanti süresi var mı?)

Satıcı: Ja, es gibt eine Garantie von zwei Jahren.
(Evet, iki yıl garanti var.)

Müşteri: Gut, ich nehme es.
(Tamam, alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie die Lieferung auch buchen?
(Ürünü teslim almayı da mı istersiniz?)

Müşteri: Ja, bitte.
(Evet, lütfen.)

Hayvan Barınağında

Müşteri: Guten Tag! Ich möchte einen Hund adoptieren.
(Günaydın! Bir köpek sahiplenmek istiyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Wir haben mehrere Hunde zur Adoption. Welche Größe und Rasse interessieren Sie?
(Günaydın! Birkaç köpeğimiz var. Hangi boyut ve ırk ilgini çekiyor?)

Müşteri: Ich suche einen mittelgroßen Hund, der gut mit Kindern auskommt.
(Çocuklarla iyi anlaşan orta boy bir köpek arıyorum.)

Satıcı: Hier haben wir einen mittelgroßen Labrador, der sehr freundlich ist. Möchten Sie ihn kennenlernen?
(Burada çok arkadaş canlısı olan bir orta boy Labrador var. Onu tanımak ister misiniz?)

Müşteri: Ja, gerne.
(Evet, memnuniyetle.)

Satıcı: Hier ist Max. Er ist 3 Jahre alt und liebt es, gespielt zu werden.
(Bu Max. 3 yaşında ve oynamayı çok sever.)

Müşteri: Er sieht toll aus! Welche Voraussetzungen muss ich erfüllen, um ihn zu adoptieren?
(Çok güzel görünüyor! Onu sahiplenmek için hangi şartları yerine getirmeliyim?)

Satıcı: Sie müssen ein Adoptionsformular ausfüllen und einen kleinen Beitrag für die Kosten der Pflege zahlen.
(Bir sahiplenme formu doldurmanız ve bakım masrafları için küçük bir katkı ödemeniz gerekiyor.)

Müşteri: Alles klar, ich werde das Formular ausfüllen.
(Tamam, formu dolduracağım.)

Spor Mağazasında

Müşteri: Hallo! Ich möchte ein neues Paar Laufschuhe kaufen.
(Merhaba! Yeni bir koşu ayakkabısı almak istiyorum.)

Satıcı: Hallo! Welche Größe benötigen Sie?
(Merhaba! Hangi numarayı giyiyorsunuz?)

Müşteri: Größe 44.
(44 numara.)

Satıcı: Wir haben einige Modelle in Größe 44. Bevorzugen Sie eine bestimmte Marke oder Farbe?
(Burada 44 numarada birkaç model var. Belirli bir marka veya renk tercihiniz var mı?)

Müşteri: Ich hätte gerne Schuhe mit guter Dämpfung.
(Iyi yastıklama özelliklerine sahip ayakkabılar istiyorum.)

Satıcı: Hier sind einige Modelle mit guter Dämpfung. Möchten Sie sie anprobieren?
(Burada iyi yastıklama özelliklerine sahip birkaç model var. Denemek ister misiniz?)

Müşteri: Ja, bitte.
(Evet, lütfen.)

Satıcı: Diese hier haben besonders gute Bewertungen für Komfort und Unterstützung.
(Bunlar özellikle konfor ve destek için çok iyi yorumlar aldı.)

Müşteri: Diese passen gut. Wie viel kosten sie?
(Bunlar iyi oturdu. Ne kadar?)

Satıcı: Sie kosten 90 Euro.
(90 Euro.)

Müşteri: Gut, ich nehme sie.
(Tamam, alıyorum.)

Satıcı: Möchten Sie noch eine Sporthose oder andere Ausrüstung dazu?
(Bir spor şortu veya başka bir ekipman da ister misiniz?)

Müşteri: Nein, das ist alles.
(Hayır, hepsi bu.)

Kuyumcuda

Müşteri: Guten Tag! Ich suche ein Geschenk für meine Frau.
(Günaydın! Karım için bir hediye arıyorum.)

Satıcı: Guten Tag! Welche Art von Schmuck möchten Sie kaufen?
(Günaydın! Ne tür bir takı almak istiyorsunuz?)

Müşteri: Vielleicht eine Halskette oder ein Armband.
(Belki bir kolye ya da bilezik.)

Satıcı: Hier haben wir eine schöne Auswahl an Halsketten und Armbändern. Suchen Sie etwas in Gold oder Silber?
(Burada güzel bir kolye ve bilezik seçeneğimiz var. Altın mı yoksa gümüş mü arıyorsunuz?)

Müşteri: Gold wäre ideal.
(Altın ideal olur.)

Satıcı: Diese Goldhalskette ist sehr elegant und kostet 250 Euro.
(Bu altın kolye çok şık ve fiyatı 250 Euro.)

Müşteri: Das sieht wunderschön aus. Gibt es auch eine Gravuroption?
(Çok güzel görünüyor. Üzerine yazı yazdırma seçeneği var mı?)

Satıcı: Ja, wir bieten Gravuren an. Was möchten Sie eingravieren lassen?
(Evet, gravür seçeneği sunuyoruz. Ne yazdırmak istersiniz?)

Müşteri: Die Initialen meiner Frau und das Datum unserer Hochzeit.
(İşim ve evlilik tarihimizi.)

Satıcı: Kein Problem. Das wird etwa eine Woche dauern.
(Sorun değil. Yaklaşık bir hafta sürecek.)

Müşteri: Alles klar, ich nehme es.
(Tamam, alıyorum.)

Bakkalda

Müşteri: Hallo! Ich brauche einige Lebensmittel.
(Merhaba! Birkaç gıda ürünü almam lazım.)

Satıcı: Hallo! Was genau benötigen Sie?
(Merhaba! Tam olarak neye ihtiyacınız var?)

Müşteri: Ich brauche Brot, Milch, Eier und eine Packung Reis.
(Ekmek, süt, yumurta ve bir paket pirinç alacağım.)

Satıcı: Alles klar. Hier ist das Brot, die Milch und die Eier. Der Reis befindet sich im Regal hinten links.
(Tamam. İşte ekmek, süt ve yumurtalar. Pirinç arka soldaki rafta.)

Müşteri: Danke! Haben Sie auch frisches Gemüse?
(Teşekkürler! Taze sebzeleriniz var mı?)

Satıcı: Ja, wir haben frisches Gemüse. Es ist im Kühlschrank auf der linken Seite.
(Evet, taze sebzelerimiz var. Sol taraftaki buzdolabında.)

Müşteri: Perfekt. Ich nehme noch einige Tomaten und Gurken.
(Mükemmel. Birkaç domates ve salatalık da alacağım.)

Satıcı: Gut, das macht dann insgesamt 15 Euro.
(Tamam, toplamda 15 Euro ediyor.)

Müşteri: Hier bitte, 15 Euro.
(Buyurun, 15 Euro.)

Satıcı: Vielen Dank! Einen schönen Tag noch!
(Çok teşekkürler! İyi günler!)

YAZAR BİLGİSİ